Liana ve Alexa çok iyi arkadaştırlar ve bahçelerindeki çiçekleri satarak geçinmektedirler. Ayrıca müziği çok seven iki genç kız bir gün nehirde kalp biçiminde iki taş bulurlar ve bu taşları kolye olarak kullanırlar. Aslında bu taşların sihirli güçleri vardır.
Ertesi gün korkunç bir fırtına çıkar ve evleri, bahçe, çiçekler mahvolur. Gelecek çiçek mevsimine kadar nasıl geçineceklerini düşünürken yolda ihtiyar bir kadına rastlarlar, kadının çok fakir ve aç olabileceğini düşünen Liana elindeki ekmeği ona verir. Kadın da ona sepetinden eski bir el aynası verir. Kızlar aynayı silince bunun sihirli bir ayna olduğu ortaya çıkar, aynanın içinde hapsolmuş genç bir kız vardır, ismi Melodi olan kız, aslında bir çırak müzik perisidir. Kötü cadıdan kaçmak için aynaya saklanmıştır.
Melodi onlara kristal şatonun sırrını da anlatır. Melodi ve diğer periler kristal şatoda yaşarlarken, onları kıskanıp şatoyu ele geçirmek isteyen kötü cadı Lidya şatoyu ele geçiremeyince, tüm perileri taşa çevirmiştir. Kristal şatonun anahtarı ise Melodi'dedir bu yüzden Lidya, emrindeki ejderha ile harıl harıl her yerde Melodi'yi aramaktadır. Melodi şarkı söyleyince ejderha çok uzaktan bile kızın sesini duyar ve onu bulmaya çalışır.
Liana ve Alexa, Melodi'yi de alıp ejderhadan ve Lidya'dan kaçmaya başlarlar, yolda tesadüfen karşılarına ikiz kardeş olan iki iyi kalpli ve cesur genç çıkar, onlar da iki kızı kötü cadı ve ejderhadan korumak için uğraşırlar, heyecanlı maceralardan sonra kötü cadı Lidya yok olur ve Melodi saklandığı aynadan çıkar, gölün içinden tüm muhteşemliğiyle kristal şato ortaya çıkar, taş olan periler de canlanır ve hepsi neşeyle yeniden kristal şatoda yaşamaya başlarlar.
Liana ve Alexa da tekrar evlerine geri dönerler. Herkes çok mutludur. Barbie'nin Hikayesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder